Travmayı Şifalandırmak, Adını Koyup da İçinden Çıkamadığımız Sorun Döngüsünden Azad olmak, Büyüyüp Gelişebilmek
Sensorimotor Sanat Terapileri
Work at the Clay Field (Kil Alanında Terapi)
Clay Field Nasıl İşler?
Teori ve Geçerlilik
Akreditasyon
Sensorimotor Sanat Terapileri:
“Travmanın paradoksal tarafı, hem yıkıcı bir gücü, hem de dönüştürücü ve tekrar canlandırıcı bir gücü olmasıdır” Peter Levine
Sensorimotor kavramı günümüzde, psikolojik sistemimizin derininden yüzeyine doğru ilerleyen, beden odaklı terapi yaklaşımlarını tarif etmek için kullanılan bir terimdir.
Sözel hikayelerimizde yer alan ve hatta bilişsel düzeyde metinleştiremediğimiz söz öncesi- erken çocukluk dönemine ait travmatik deneyimlerimiz, motor dürtülerimiz ve duyularımızla edindiğimiz bilgiler ve verdiğimiz yanıtlar aracılığıyla, nörolojik sistemimizde bir yer edinir. Bu psikolojik referans, çoğu zaman kendimizde tekrarlayan bir sorun olarak gördüğümüz, işlevsel olmayan hayatta kalma mekanizmalarında ifadesini bulur. Sensorimotor Terapiler de öncelikle, kaslarımızda ve iç organlarımızda, motor dürtülerimizde yer alan ve aynı zamanda kalp ritmimiz, nefes gibi doğuştan gelen bilgilerin ayrımsanmasını teşvik eder.
Sensorimotor Sanat Terapileri, beden odaklı sanatsal dışavurum teknikleriyle, sıkıntı çektiğimiz alanları dışarı yansıtmamıza ve yine bu alanları keyifli bir şekilde çözüme ulaştırmamıza yardımcı olur.
Work at The Clay Field (Kil Alanında Terapi):
“Kille çalışmanın, yoğun taktil (dokunsal) deneyimi, terapistin, görüşmeye gelen kişi ile birlikte, erken bağlanma konularıyla, gelişimsel yapılarla ve travmatik olaylarla çalışmasına olanak tanır. Bu, öncelikle sözel olmayan, beden odaklı bir yaklaşımdır. Ellerin kinestetik motor faaliyetlerinin, duyusal algıyla bir araya gelmesi, derin bir çözülme hissine ve uzun süreli terapötik faydalara vesile olabilir.“ Cornelia Elbrecht Bir Sensorimotor Sanat Terapisi yaklaşımı olan Work at The Clay Field (Kil Alanı’nda Terapi) henüz anne karnından başlayarak hayata temas ettiğimiz ve duygusal yapılanmamızda ilksel bir rol oynayan haptik (dokunma) duyusu ile çalışır. Bu yolla insanın nörobiyolojik işleyişi ile psiko-sosyal deneyimi ve davranış kalıpları arasında bir köprü kurulur. Dolayısıyla, çoğu sözel terapinin ulaşamadığı, bilişsel süreçlerin ardında, bedensel hikayemizde saklı duran travmatik biyografimizle temasa geçer. Bilinç ve bilinç dışı arasında kurulan sağaltıcı bağ, yeni ve yapıcı bir biyografinin yazılmasına, daha etkin, bütüncül ve özgün bir “kendilik” algısına dönüştürülmesine yardımcı olur.
“Clay Field, bizi başlangıcımıza, dokunmayı ve dünyayı haptik (dokunsal) bir şekilde deneyimlediğimiz temellere geri götürür. Kendimizi ifade edebilmek için, öncelikle kendimizin fiziksel netliğini kazanmamız gerekir.” Prof. Heinz Deuser
Work at The Clay Field (Kil Alanı’nda Terapi), hem yetişkinler hem de çocuklar için, yaş dönemlerine göre farklılaşan yöntemlerle uygulanabilir. Genel standartlara göre, 36 *42 cm genişliğinde ve 3 cm derinliğinde ahşap bir kutu, içinde 10-15 kglik. yumuşak ve pürüzsüz heykel kilini ihtiva eder. Clay Field’in bir diğer terapötik kaynağı ise ılık sudur. İşte, tüm bu Kil Alanı, terapiye gelen kişinin “dünyasını” temsil eder. Eller, kazarak, iterek, çekerek ve daha bir çok hareketle konuşmaya başlar. Bu konuda eğitim almış terapist, hem travmatik alanın nazik bir şekilde keşfedilmesi, hem de iyileştirilmesi için bir rehber, yoldaş ve gözlemcidir. Clay Field’de kaynaklarımız sınırlı ancak, yapabileceklerimiz sonsuzdur. Clay Field’in temelindeki devinim, yıkmak ve tekrar yapmaktır: daha önceden getirdiğimiz, ancak bugün, hayatımızı sekteye uğratan , zihinsel – psikolojik- duyusal oluşumlarımızı yıkıp, yerine daha etkin, taze ve işlevsel yapıları inşa etmektir. Kil alanında, herhangi bir sanatsal eser, heykel ya da eve götürecek estetik bir sonuçla uğraşmayız. Önemli olan, süreç içinde cereyan edenlerdir. Eve götürülecek olansa yeni bedensel, duygusal ve zihinsel oluşumlardır.
Teori ve Geçerlilik:
Work at The Clay Field, Alman terapist Prof. Heinz Deuser tarafından, yaklaşık 45 sene önce geliştirilmiş bir psikoterapi biçimidir. Clay Field (Kil Alanı) ağırlıklı olarak olarak Jungçu bir terapi yaklaşımıdır. Bunun yanında, Gestalt Terapisi, Paiget’nin psikomotor gelişim kuramı, çocuk psikanalisti Winnicott’un Nesne İlişkileri, travma ve beden arasındaki ilişki çözümlemesinde Bassel van Der Kolk, Peter Levine gibi isimlerden beslenir. Ayrıca, nöropsikoloji, nörofizyoloji, evrimsel ve biyolojik psikoloji, Zen Budizmi ve insanın çok ilkel dönemlerinden beri içselliğini yansıtan sanat tarihi de zengin kuramsal kaynakları arasında yer alır. Almanya, Avustralya ve Avrupa’da önemli terapi dernekleri tarafından tanınmakta; okullar, çeşitli sağlık merkezleri ve hastanelerde uygulanmaktadır.
Akreditasyon:
Uzm. Psk . Saba Başoğlu, Institute for Sensorimotor Art Therapy and School for Initiatic Art Therapy çatısı altında, Cornelia Elbrecht ve Elizabeth Antcliff’ten aldığı sertifikasyon eğitimi neticesinde, Clay Field Terapisti olmaya hak kazanmıştır. Bu yönde, derinleşmeye ve kendini geliştirmeye devam etmek için, halen süpervizyonlarına ve diploma asistanlık sürecine devam etmektedir.
Sensorimotor Sanat Terapileri üzerine yoğunlaşmış olan Cornelia Elbrecht, Work at The Clay Field’in bir diğer öncü ismidir. Heinz Deuser ile birlikte, II. Dünya Savaşı Almanya’sı soykırımdan hayatta kalanlarla ve sonraki nesilleriyle yoğun bir şekilde çalışmıştır. Elbrecht, yaklaşık 40 yıldır, Deuser ile birlikte çalışmaya devam etmektedir. Avustralya, Apollo Bay’de, Institute for Sensorimotor Art Therapy’yi kurarak, uygulama, eğitim ve araştırmalarına devam etmiş; hem Sanat Terapileri hem de Clay Field ile ilgili kitap ve makaleler yayınlamıştır. Liz Antcliffe ise, The University of Australia’da Nörobioloji doktora programında, Clay Field ile ilgili araştırmalarına devam etmektedir.
Work at The Clay Field, bu terapi biçiminin uluslar arası kullanıma önerilerek tescillenmiş adıdır. Yine de, Başoğlu dilimizde daha iyi anlaşılması için Deuser ve Elbrecht’in izniyle Kil Alanında Terapi ismini de bir açıklama olarak kullanmaktadır.
Akreditasyonun Tanındığı Uluslar Arası Terapi Organizasyonları:
Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin kendisi için sıkıntı verici, huzur kaçırıcı olabilir.
GÖRÜNTÜLE444 80 81 numaralı hattımızdan bize ulaşabilrsiniz.
GÖRÜNTÜLE