Farkındalık (Mindfulness) eğitimi, psikolojik sağlığı geliştirmek amacıyla ortaya çıkmış kanıta dayalı bir araçtır. Kronik acı, anksiyete bozuklukları, depresyon, posttravmatik stres bozukluğu, obsesif kompülsif bozukluk, madde bağımlılığı ve kişilik bozuklukları gibi birçok klinik bozuklukta etkin bir müdahale yöntemi olduğu deneysel olarak kanıtlanmıştır.
Bilişsel Davranış Terapileri’nde (Cognitive Behavioral Therapies), “Üçüncü Dalga” (Third Wave) akımlardan, Kabullenme ve Gerçekleştirme Terapisi (Acceptance Commitment Therapy –ACT), Diyalektik Davranış Terapileri (Dialectical Behavioral Therapies) ve Farkındalık Temelli Bilişsel Terapi (Mindfulness Based Cognitive Therapy- MBCT) seksenli yılların sonunda ortaya çıkmaya başlamıştır.
Zen felsefesi ve uygulamalarının ışığında, Doğu bilgeliğini, yapılandırılmış bilimsel bir psikoterapi yönteminin merkezine alan “Üçüncü Dalga” terapilerin tümü; yıkıcı bilişsel, duygusal ve davranışsal kalıpları kökünden yok etmek için, Farkındalığı (Mindfulness) ana prensip olarak benimsemektedir. 1984 yılında yayımlanan ilk bilimsel araştırmadan beri, Kabullenme ve Gerçekleştirme Terapisi (Acceptance Commitment Therapy- ACT), Diyalektik Davranış Terapileri (Dialectical Behavioral Therapies) ve Farkındalık Temelli Bilişsel Terapi (Mindfulness Based Cognitive Therapy- MBCT) daha çok randomize kontrollü çalışmalarla karşımıza çıkmaktadır.
Batı dünyasında yeni bir kavram olan Farkındalık (Mindfulness) stresi azaltmada, kendini fark etmeyi arttırmada, duygusal zekayı geliştirmede, yıkıcı, duygusal, bilişsel ve davranışsal süreçleri zayıflatmada, her geçen gün daha fazla kullanılan, etkin bir yöntemdir. Pek çok kişi, Farkındalık (Mindfulness) ile meditasyonu eş anlamlı bir yerde tutmasına rağmen, aslında, açıklık, farkına varma, odaklanmanın olduğu bir zihin durumunu geliştirecek yollardan sadece biri meditasyondur.
Modern Psikoloji literatüründe yeni yeni yer etmeye başlayan Farkındalık (Mindfulness), Budizm, Taoizm, ve Yoga’yı kapsayan geniş ve derin bir felsefeden gelmektedir. Klinik problemlerin çözümlerine yönelik, Farkındalık (Mindfulness) eğitimlerinde dünya çapında bir otorite olarak kabul edilen Prof.Dr. Jon Kabat-Zinn (University of Massachusets): “Özel bir şekilde dikkat etmek: şimdiki zamana istemli, kasıtlı ve yargısız bir şekilde” diye tanımlamaktadır.
Farkındalık (Mindfulness) bir anlamda, uyanmak, kendimizle temasa geçmek ve yaşamın her anının içeriğini değerlendirebilmektir. Kabat-Zinn buna, "Bilinçli yaşama sanatı-The art of conscious living." demektedir. Bu, psikolojik ve duygusal esnekliği geliştirmenin ve yaşamsal tatmini arttırmanın derin bir yoludur.
Farkındalık (Mindfulness) Nedir?
Tüm bunlar kulağa hoş ve basit gelse de uygulamaya koymak, özellikle modern dünyanın çatışma dolu ve hedef odaklı yaşamında çok da kolay olmamaktadır.
Bir terapi biçimi olarak ortaya çıkmış Farkındalık Temelli Bilişsel Terapiler, modern yaşamın ve günlük ihtiyaçları gözeterek uygulama biçimlerini geliştirmiştir. Bunlardan bazıları:
Farkındalık Geliştirmek nelere yardımcı olur?
Farkındalık (Mindfulness), size, her an, yaptığınız şeye, kendinizi tam bir şekilde verebilme olanağını tanıyan, bilinç, odaklanma ve açıklığın olduğu bir zihin durumudur.
Farkındalık yoluyla, zorlayıcı düşünce ve duygular, üzerinizde daha az etkin bir rol oynamaya başlar. Dolayısıyla, bu hal ilerlemiş psikiyatrik hastalıklardan, günlük duygusal dalgalanmalara, iş ya da kişisel gelişimle ilgili konulara veya bedensel şikayetlere kadar pek çok konuya etki edebilmektedir.
Kabullenme ve Gerçekleştirme Terapisi (Acceptance Commitment Therapy- ACT), Batı psikoterapi kurallarının üzerine inşa edilmiş olan, davranışları değiştirecek özgün ve yaratıcı bir yaklaşımdır. Farkındalık (Mindfulness) değerleri üzerine çalışan davranışçı bir terapidir. Budizm ile arasında, inanç sistemi açısından değilse de felsefe ve uygulama biçimleri açısından pek çok paralellik olan; modern, insan davranışı ve psikolojisi üzerinde özenle yapılmış araştırmalara ve istasiksel verilere dayanan, güçlü bir bilimsel bir yöntemdir.
Terapi, eğitim ya da koçluk modellerinin çoğunda, Farkındalık genellikle, sadece ve sadece meditasyon ile eş anlamlı bir şekilde düşünülmektedir. Bu yöntemin, kişilere meditatif bir deneyim yaşama şansını tanıdığı doğrudur. Öte yandan, meditasyonun, söz konusu becerileri öğrenmek için tek yol olarak algılanması, uygulama ve teknikleri dar bir çerçeveye sokacaktır. Aksine, Kabullenme ve Gerçekleştirme Terapileri farklı kanallar açarak, Farkındalık becerilerini öğrenmenizi ve bunları kısa zamanda hayata geçirmenizi sağlayacak çok çeşitli araçlar sunar.
Günlük dilde kullanılan sözcüklerin dışında çok daha geniş bir açıdan kendinizi tanımlamayı sağlayabilirsiniz.
Bu, sizin farkına varma ve odaklanma becerinizin bir parçası haline gelecektir. Söz konusu durum, Kabullenme ve Gerçekleştirme Terapileri’nde (Acceptance Commitment Therapy), sıklıkla “beni gözlemleme’ olarak adlandırılmaktadır.
“Ben”den çok çeşitli ve sınırsız şekillerde söz edebilecekken, günlük konuşma dilimizde genellikle “fiziksel kendilik“ (beden) ve “kendini düşünme biçimi/ düşüncedeki ben “ (zihin) söz edilir. Oysa ki, ‘gözlemleyen ben’ sizin bir parçanızdır ve bunu kullanabilmeye başlayarak, kişiyi yargılarının yarattığı kısır döngülerden azad ederek hem fiziksel hem de düşünsel dünyasını daha özgür ve ızdırap çekmeden yaşamasına olanak tanır.
Kısacası, “pür farkındalık”: sadece farkındalık, başka bir şey değil… Her şeyden haberdar olduğunuz parçanız: her düşüncenin, her duygunun, gördüğünüz, duyduğunuz, tattığınız, kokladığınız ve yaptığınız her şeyin farkında olma hali…
Uzm.Psk.Saba Başoğlu
Bazı psikiyatrik rahatsızlıklar kişinin kendisi için sıkıntı verici, huzur kaçırıcı olabilir.
GÖRÜNTÜLE444 80 81 numaralı hattımızdan bize ulaşabilrsiniz.
GÖRÜNTÜLE